24 Ocak 2012 Salı

Mayın.

Daha duymadığım tonlarca cümlesi var sanki.
Öpmediğim binlerce noktası..

Teninin her noktasını sahiplenmek istiyordum. Tuzlu muydu vücudu sanki? Adına yaraşır şekilde. Hem ben tuzu çok sevmez miyim? Belki de bu yüzden anlam yüklüyorum vücudunun o bilindik tadına. Belki de sadece 'vücut tadı' onunki de. Ama ben gözümde yüceltmek için sevdiğim bir tat ile özdeşleştiriyorum vücudunu. Dilim bana oyun oynuyor olmalı, beynim ve kalbim ile beraber.
Vücudunda gezinmek sonbaharın ilk günlerini yaşıyormuşum gibi hissettiriyor. Yağmur damlalarını gördüğüm o ilk an kendimi dışarı attığım gibi şevkle geziniyorum onun vücudunda da. Hem ben sonbaharı da çok sevmez miyim? Yağmuru getiren sonbahardır çünkü. Şemsiye kullanmam ki ben zaten yağmur yağarken; tıpkı ona karşı savunmasız kalmaktan korkmamam gibi. Belki yine oyun oynuyorlar bana. Sadece ben abartmak istiyorum onu ve vücudunu hayatımın uç noktalarıyla birleştirip, kim bilir.

**

Sevişiyoruz,
Çarşafımızın ütüsü bozulana dek sevişiyoruz.
Aşk mı bu?
Bir çeşit porno mu?
Affet bizi çarşaf.

İçimde yüzüyordu ve ben boğulmasını ister gibi çekiyordum onu kendime. Çığlıklarını, inlemelerini duymak istemiyordum hazdan kendimi kaybederken. Savunmasız kalsın ve sonsuzluğa kavuşsun istiyordum bende. Sonra onu içimden çıkarıp suni teneffüslerimle kendine getirmeye çalışıyordum. Onun ölü bedenini öpüyordum sanki.

**
Ulaşmak istediği bir nokta vardı.
Aşk bu noktaydı onun için.
Ama aradaki o yolda mayınlara denk gelmek istemiyordu.

 
  Aşkın giydiği bedeni arardı her insan kendince. Ama O bana  aşkın  insan bedeninde nasıl bir şey olduğunu bilmediğini  söylememiş miydi? Korkuyordu sanki. O her erkeğin 'meşhur korkusu'nu yaşıyordu. Kendini kaybetmek istemiyordu bir kadın için. Ne olursa olsun en fazla kendini sevmek istiyordu. Oysa biz kadınlar erkeğimizin soluduğu havayı izlerken bile mutlu olabilirdik. Doğru kişi olduğunu düşünüyorsak eğer. Biz kadınlar daha çabuk severdik çünkü her zaman. Ama hep daha çabuk vazgeçerdik. Onlar zor ikna olurlardı doğru kişi konusunda, ama bunu hissettikleri zaman da vazgeçmezlerdi. Hayatına girdiğimiz her erkeğin doğru kişisi olmak ister miydik peki? 
**

Hep aşkın adaletsiz olduğunu savunurum ben. Doğru kişimizin doğru kişisi olduğumuzda tonlarcası arasından yumurtalığa ulaşmayı başarabilmiş o sperm gibi özel hissedeceğiz kendimizi.

''Sen yine seni sev
Ben içimde kalayım.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder